100

Aylar yıllar gelip geçti Asyam
Ben hep kara gözlerinde takılı kaldım
Unuttum diye avutsam da kendimi
Aşkın gölge gibi bırakmadı peşimi

Asyam sırma saçları zülüf edip dökünce
Aklım tutulur gönlüm kanar görünce
Kimseye benzemiyor yar bana bakınca
Ölmeden kabre giriyor insan sevince

Selvi boylum çıkmış dışarı dolaşıyor
Bakışları ok olup yüreğimi dağlıyor
Karanlıkta endamın şavkı vuruyor
Tebessüm edip gülüşün toprağa can veriyor

Boşa gezip dolaştım sanki şu alemi
Kime satsam almaz bu derdi
Dağları aşıp geçtim de nehirleri
Düz ovada yolda kaldım

Şiir oldun şarkı oldun sözlerime
İsyan etsem kime ne fayda
Zalim felek yakamı bir bıraksa
Koşar giderim ecel önümde dursa

Kalın kaşlar uymuş kömür gözlere
Seni nasıl anlatayım sığdıramam sözlere
Terketmiyor hayalin hep gözümün önünde
Saklarım aşkını sır gibi gönlümde

Yük ettim omzuma Ferhat ın Mecnun un derdini
Çekmek zormuş aşkın kahrını
Hurilerden mi aldın gül benzini
Ben hep senin derdinde kaldım

Sen benim yanıma yakışan bakışıma yakışansın
Sevgiye aşka yakışansın
Ölümü göze alsam
Uğrunda öleceğim yola yakışansın

Gönül kervanında konup göçenler oldu
Yar diye girip kalanlar oldu
Bulamadım Asyam senin emsalini
Bundan sonra kimse alır mı yerini

Bu sevda sır oldu yureğimde kimse bilmesin
Çıkma meydana cazibene nazar değmesin
Esen yeller düşmanım olur seni incitmesin
Çekerim bu cefayı varsın senden gelsin

Gençliğim elden uçup gidiyor
Sevdigim kaş altından ürkek bakıyor
Nasıl unuturum seni kara gözlüm
Ben hep sırma saçta takılı kaldım

Gece perdesini çekince şehrin üstüne
Yarim vakitli vakitsiz düşüyor aklıma
Yatağım taş olup batar sanki sırtıma
Ben hep seni düşlediğim uykularda kaldım

Nasıl etsem bilemedim bu sevda işini
Alıpta nereye götüreyim ben bu başımı
Kar beyaz eyledi simsiyah saçımı
Ben hep sende takılı kaldım

Ne yaptımsa çare bulamadım bu derde
Toplanıp tüm cihan üstüme gelse
Gözümü karartıp giderdim üstüne
Ayrılığa gücüm yetmedi Asyam

Avşar obasına çıktım dolaştım
Pınarbaşı ndan Erciyes e ulaştım
Çok aradım da bulamadım
Ben hep seni özlediğim ilde kaldım

Malın mülkün gözümde zerre yoktur kıymeti
Felekten mi bilmem aşkın sillesi
Şu yalan dünyadan kestim ümidi
Sen benim ahirette niyaz edeceğimsin.